#AB#, Jina Emini'nin İran “ahlak polisi” tarafından ölümünden sorumlu olanların yargı önünde hesap vermesi çağrısında bulundu. BM ise protesto gösterilerine yönelik şiddeti kınayarak cinayet konusunda bağımsız bir soruşturma talep etti.
Geçen hafta İran'ın başkenti Tahran’da “ahlak polisi” tarafından başörtüsü kurallarına uygun örtünmediği gerekçesiyle gözaltına alınmasının ardından darp edilerek katledilen 22 yaşındaki Saqızlı Jina (Mahsa) Emini'nin ölümünün yankıları sürüyor.
Emini’nin ölümü Rojhılat (#Doğu Kürdistan#) ve İran’da geniş çapta protestolara yol açarken Avrupa Birliği'nin (AB) de tepkisini çekti.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Emini'nin ölümünden sorumlu olanların yargı önünde hesap vermesi ve tüm İranlıların temel insan haklarının korunması çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Temsilciliği görevini geçiçi olarak yürüten Nada Al-Nashif ise yaptığı açıklamada, genç kadının gözaltında ölmesi ve ardından çıkan gösterilerin şiddetle bastırılmasından “endişe duyduğunu” bildirdi.
El-Nashif, İran'da başörtüsü olmadan kamuya çıkmanın hapisle cezalandırıldığı zorunlu başörtüsü yasalarından duyduğu endişeyi dile getirerek, zorunlu başörtüsü uygulayan tüm ayrımcı yasa ve düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması çağrısında bulundu.
MB yetkilisi ayrıca, Mahsa Emini'nin trajik ölümü ve işkence ve kötü muamele iddiaları, özellikle ailesinin adalete ve gerçeğe erişimini sağlayan bağımsız bir yetkili makam tarafından derhal, tarafsız ve etkili bir şekilde soruşturulmalıdır dedi.
İran’da, “örtünme kurallarına uymadığı” belirtilen 22 yaşındaki Kürt kadı Jina Emini, “ahlak polisi” denilen İrşad polisleri tarafından 13 Eylül’de gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alındığında darp edildiği görüntülenen Emini’nin 16 Eylül’de hayatını kaybettiği açıklanmıştı.
İran Polis’i, gözaltında tutulan kadının kalp krizi geçirdiğini iddia etse de ailesi vücudunda darp izleri olduğunu belirtiyor.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, E mini'nin komaya girmesinin ardından İçişleri Bakanlığı'na resmi soruşturma emri vermişti. Tahran Savcılığı da olayla ilgili soruşturma başlatılacağını açıkladı. Çok sayıda parlamenter, olayın açıklığa kavuşturulması için polisin elindeki görüntülerin yayınlanmasını talep etti.[1]