Kitap Adı: MARKSİZM VE SINIFLAR
Yazar: Sungur Savran ,Kurtar Tanyılmaz E. Ahmet Tonak
Basım Yeri: lstanbul
Yayınevi: Yordam Kitap
Yayın Tarihi: 2014
İsyan ve devrimin gök gürültüsü, aydınları en derin uykularından bile uyandırır. Halk kitleleri siyaset esnafını iteleyerek sahneye çıkınca ezberler bozulur.
Neredeyse 12 Eylül askeri darbesinden beri Türkiye'nin solcu aydını sınıfların ya buharlaştığını söylüyordu, ya da kimlikler arasında herhangi bir kimlik olarak önemsizleştiğini. Sosyalist solun askeri rejimin ağır bir saldırısı altında kaldığı bir dönemde, postmodern çağ olarak anılan dönemin dünya çapında kulak verilen filozoflarından da güç alıyordu bu yaklaşım. Marksizm gerçek dünyada
sınıfları ilga etmek için mücadele etmişti. Postmodern kimlik politikası ise sınıfları hayal dünyasında ortadan kaldırıyordu. 2011-2013 arasındaki devrimci dalga hem dünyada hem de Türkiye' de sınıfları getirdi, bu aydınların gündeminin orta yerine yerleştirdi. Başka ne olabilirdi ki? Tunus'ta ve Mısır' da milyonlarca insan zalim diktatörleri devirirken, ciddiye alınmak isteyen herhangi bir düşünür, kim bu insanlar, neden canlarını feda ediyorlar? diye sormadan kendini nasıl dinletebilirdi? Önce bütün toplum twitter devrimi yaptı oyalamasını denediler. Sosyal medya önemsiz olduğu için oyalama demiyoruz, twitter'la haberleşenler de sınıf sınıf insan olabilir diye oyalama diyoruz. Hemen ardından İspanya ve Yunanistan' da meydanlar işgal edildi. Gençler, gençler, gençler ... Oldukça iyi halli görünüyorlar. Orta sınıf teşhisi sahneye çıkarılmaya başladı. 21. yüzyıl sol aydınının sevgilisi Slavoj Zizek Mısır' dan İspanya'ya kadar her yerde geçmiş ayrıcalıklarını korumak isteyen orta sınıfların tepkisi olarak sunmaya kalkıştı bütün bu hareketleri. Ama rahatsız edici küçük bir ayrıntı vardı. Madrid'in Plaza del Sol'ünü ya da Atina'nın Sindagma Meydanı'nı haftalarca işgal eden gençliğin en az yarısı, resmi istatistiklerde işsiz görünüyordu! Epeyce proletaryaya has bir gösterge! [1]