Savaş, uygarlıkları-doğayı-değerleri yıkıp tahrip ederken diğer yandan dolu dizgin ırkçılığı ve ayrımcılığı kışkırtıp, körüklüyor. Her taraf yıkım ve yıkıntılarla dolu.
Türk ırkçılığı, günümüzde ağırlıklı olarak Ermeni-Kürt düşmanlığı temelinde devam etmektedir. Türk ırkçılığı bir yıkım ideolojisi ve çete zihniyetidir. Ruhu kirlidir, inancı kanlıdır.
Ukrayna işgal saldırısı, bir yandan tek merkezden kontrollü ilerlerken diğer yandan kontrolsüzlüğü ve dizginsizliği de körükleyen bir gidişatla sürmektedir. Savaşa devam kararı ve karşı tarafın taviz verme durumu, karşılıklı askeri güce, gidişata bağlıdır. Her şey bölgesel ve küresel güçlerin çıkarlarına bağlanmıştır. Ancak hiçbir şey önceden belirlendiği şekilde yürüyemez ve ilerleyemez. Kayıp ve ölümler, savaşta zıt kutupta mevzilenen güçlerin durumuna ve çıkar dengelerine bağlıdır.
Ukrayna işgali, ideolojik tarafları bir yandan netleştirirken diğer yandan muğlaklıkları artırmaktadır. Bırakalım Avrupa ve Asya kıtasını, tüm dünya Ukrayna işgali karşısında taraf olmaya, bir tutum almaya başladı ve başlıyor.
Savaş, uygarlıkları-doğayı-değerleri yıkıp tahrip ederken diğer yandan dolu dizgin ırkçılığı ve ayrımcılığı kışkırtıp, körüklüyor. Her taraf yıkım ve yıkıntılarla dolu. Bir yandan savaşın şiddeti ve boyutu artıyor. Diğer yandan ırkçılığın halkları düşmanlaştırıcı, yıkıcı boyutu önü alınamaz bir duruma evriliyor. Halklar, kültürler arasındaki düşmanlık dünden daha yıkıcı ve ayrıştırıcı rol oynuyor. Savaşın yaraları, ırkçılığın düşmanlaştırıcı yarasından daha çabuk iyileşir. Yürek ve ruh yarası her zaman beden yarasından daha derin ve acıtıcıdır.
Rusya, Almanya, Polonya, Ukrayna, ABD, Türkiye'de ırkçılık dünden daha hızlı yükselmekte, fikirler daha fazla kanlanırken gözler daha fazla kinle bakmaktadır. Almanya'da binleri bulan Neo-Naziler, Rusya’ya karşı savaşmak için Ukrayna'ya gidiyor. Nazi hayranı Neo-Naziler, Ukrayna'yı bahane ederek faaliyetlerini ülke dışına taşıyarak gittikleri ülkedeki Nazilere destek vererek daha tehlikeli duruma geliyor. Görünen o ki, bugün en iyi ihraç malzemesi silah ve ırkçılık olmaktadır.
Rusya'da işgale verilen desteğin işareti “Z”dir. Unutmamak gerekir ki, Ukrayna işgaline destek veren Rusların “Z” işareti, Nazilerin gamalı haçına benziyor. Rusya işgal saldırısını Nazilerin Ukrayna'dan temizlenmesi olarak propaganda etti. Bölgeyi “denazifikasyon etmek” olarak iddialarını öne sürdü. Oysa Rusya’nın içinde daha büyük bir ırkçılık gelişmektedir. Sembol haline gelen “Z” işaretiyle ırkçılık ve Nazi hayranlığı gelişmektedir. Ukrayna’daki Nazilere karşı çık! Kendi ülkendeki Nazileri besle ve büyüt! Demokrasi ve insan hakları savunucusu kesilerek Rusya işgaline karşı ancak kendi ülkendeki demokrasi ve insan hakları düşmanlarını besle ve büyüt! Karmaşık gibi görünen tabloya devrimci bir gözle bakıldığında çelişkili ve kargaşa dolu görüntünün altında hep ezenle ezilenin çelişkisi ve çatışması karşımıza çıkar. Demokrasiyle diktatörlüğün, özgürlükle köleliğin tezatlığı çıkar. Sermayenin dizginsiz büyüyen hegemonyası ve yayılmacılığıyla halkların sefalet dolu yoksul durumu ve özgürlük arayışı ve mücadelesi çıkar.
Her iki tarafta da (ABD-AB ve Rusya) oligarkların ve tekelleri ellerinde bulunduran patronların birbirine kılıç sallaması ve birbirine boyun eğdirme hamlelerini görürüz. Ve yine her iki tarafta da daha fazla ezilen, ölüme sürüklenen, yoksullaşan yaşamları görürüz.
İşgal saldırısı başladığından bu yana sayıları giderek artan ve artacak olan yaklaşık 2 milyon insan Ukrayna’yı terk etmek zorunda kaldı. Beyaz tenli, mavi gözlü mültecilere Avrupa ülkeleri tarafından her türlü korunma ve barınma olanakları sağlanıyor.
Avrupalıya benzemeyenlerin ve Polonya’ya göçmek isteyenlerin ise nasıl trenlerden itilip raylar üzerinde bırakıldığına tanık oluyoruz. Uygar dünya, kulak ve gözlerini kapatarak yaşananları izliyor. Esmer tenli, toprak kokulu insanlar sınırlarda donuyor, denizlerde boğuluyor.
Afganistanlı, Iraklı, Suriyeli, Yemenli, Somalili, İranlı ve #Kürdistan#lı binlerce mülteci, Polonya dışında toplama kamplarında tutuluyor. Mülteciler soğukta donma pahasına kaderlerinin değişmesini bekliyor. Türkiye’de ırkçılık İttihat-Terakki'den Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve günümüze dek devam etmektedir. Türk ırkçılığı, günümüzde ağırlıklı olarak Ermeni-Kürt düşmanlığı temelinde devam etmektedir. Türk ırkçılığı bir yıkım ideolojisi ve çete zihniyetidir. Ruhu kirlidir, inancı kanlıdır. Hatırlayalım; Efrin işgali sırasında top mermilerine ismini yazıp barış istemli fotoğraflar basına servis eden siyasetçi ve sanatçıların Almanya, Ukrayna’daki ırkçılardan ne farkı vardır?
Yıkım ideolojisinin ne ahlakı ne de vicdanı vardır. #Kürt anaları#na çocuklarının cenazesini kargoyla gönderenlerin vicdanı olabilir mi? Irkçılık halkların başına durmadan yağan asitli yağmur gibidir. Kirli ve kanlıdır.[1]
Nubar OZANYAN