Kitap Adı: Avrupa Birliği, Türkiye ve Kürtler
Yazar: Mehmet Şahîn
Basım Yeri: Köln
Yayınevi: Pro Humanitate
Yayın Tarihi: 1984
“Uluslaşma bilincine varmış, özgürlük ateşiyle yanıp tutuşmuş hangi ulusun devletleşmesi, haklarına kavuşması engelenebildi ki Kürtler engelenebilsin. Bunu anlamak içinse Balkanlara, Kafkaslarla Ortadoğu’ya veya dünyanın herhângi bir köşesine bakmak yeterli...”
Kürt halkının özgürlük, barış ve demokrasi yönündeki kararlılık ve ısrarını tersten de okumakta yarar var. Barışa bu kadar ısrarla sahip çıkan halk, iki asır boyunca onlarca kez olduğu gibi yarın yeri geldiğinde, deniz tükendiğinde dünden daha güçlü bir şekilde canını dişine takarak kendini savunmasını, hakları için mücadele etrrtesini, bu uğurda bedelse bedel, cansa can vermesini bilecektir...”
Türkiye’nin kendisi federal bir yapı olan Avrupa Birliği’ne girmeyi amaçlıyor. Türkiye egemenlik haklarının önemli bir bölümünü Büreksel’e devre hazır. Yarın işler yolunda gider ve Türkiye AB’ye üye olursa, Atatürk resimli TL-Banknot’ların yerini Avrupalı “gavurların” resimleriyle donatılmış Euro’lar alacak. Ankara’nın göbeğinde 12 yıldızlı AB bayrağı dalgalanacak. Ekonomik düzenleme ve vergilendirmede, dış ilişki ve güvenlikte, eğitim ve öğrenim de dahil bir dizi alanda egemenlik Brüksel’e geçecek. Tuvaletteki klozetin ölçülerinden, yenecek ekmek ve etin kalite ve standartlarına, tarladaki patatesin üretim miktarından, pazardaki salatalığa kadar Ankara değil, AB karar verecek. Ankara, öyle zırt-pırt binlerce askerle başka devletlerin sınırlarından içeriye giremeyecek, Kıbrıs’taki işgal ordusunu geri çekmek zorunda kalacak. Hatta “hiristiyan” AB, resmi dinini müslümanlık olarak kayda geçmiş olan TC’de kesilecek kurbanlara dahi müdahele edebilecek; kurbanın salt islami değil, aynı zamanda insani kurallara göre kesimini dayatabilecek, yeri geldiğinde sağlık sorununu gerekçe göstererek müslüman Türklerin hacca gitmelerine bile sınırlama getirebilecek...” [1]