#Silopi#'de katledilen 9 çocuk annesi Ayşe Buruntekin'in cenazesi, 7 gün boyunca 9 çocuğuyla aynı evde bekletildi. Kurşunlar altında camiye götürülünce de el konuldu. Uzun mücadeleler sonucu Kemsiseziler Mezarlığından çıkarılıp defnedildi. Kızı Hatice Buruntekin, Annemi katledelenler asıl teröristtir dedi.
Silopiya’da sokağa çıkma yasaklarında katledilen ve cenazesi 7 gün çocuklarıyla aynı odada tutulan Ayşe Buruntekin’in kızı Hatice Buruntekin, “Annem bize hep moral kaynağı oldu. Her bomba sesinde zılgıt çekiyordu” dedi.
#Şirnex#’in Silopiya (Silopi) ilçesinde, 14 Aralık 2015’te ilan edilen ve 38 gün süren sokağa çıkma yasaklarında aralarında çocuk, yaşlı ve kadınların da olduğu 68 kişi katledildi. Sokağa çıkma yasaklarının 20. gününde evde yiyecek bir şey kalmadığı için sütü kesilen ve 6 aylık bebeği Rustem Cudi için komşulardan yiyecek almaya giderken, keskin nişancıların hedefi olan 40 yaşındaki Ayşe Buruntekin de katledilenlerden biriydi. Cenazesi, yasaklardan kaynaklı defnedilemeyince 7 gün boyunca 9 çocuğuyla aynı evde bekletildi. Annelerinin cansız bedeniyle 7 gün geçiren çocuklardan biri de 6 aylık Rustem Cudi idi. Rustem Cudi yasaklar uzun sürünce annesinin memesinden süt emerek hayatta kalmaya çalıştı.
Defin işlemleri için ailenin tüm çabaları sonuçsuz kalınca, Buruntekin'in cenazesi çürümesin diye halat bağlandıktan sonra yerde sürüklenerek aile ve komşuları tarafından mahallede bulunan camiye götürüldü. Aile ve komşular cenazeyi taşırken, yine kurşunların hedefi oldu. Camiye ulaştırılan, ancak asker ve polisler tarafından el konulan Buruntekin’in cenazesi, ailesinden habersiz bir şekilde Şırnak Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Yapılan otopsiden sonra Buruntekin’in cenazesi, Silopiya’nın Yenişehir Mahallesi’ndeki Kimsesizler Mezarlığına defnedildi. Buruntekin Ailesi, daha sonra yaptıkları DNA testinin eşleşmesi sonucunda cenazeyi alabildi.
Annesinin katledilişinin 7. yılında MA'ya konuşan kızı Hatice Buruntekin, yasak sırasında keskin nişancıların kıpırdayan yaprakları bile kurşun yağmuruna tuttuğunu söyledi.
$Her bomba sesine zılgıt$
Sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesinin ardından evlerini terk etmediklerini belirten Buruntekin, annesinin her kurşun ve bomba sesinde zılgıt çektiğini belirtti. “Saldırılar devam ederken annem sık sık zılgıt çekiyordu. Katledildiği güne kadar hepimize moral verdi” diyen Buruntekin, katledilmeden önce son sözünün ise “Rustem’e dikkat et” olduğunu söyledi. Buruntekin, kardeşi Rustem ile birlikte günlerce annesinin cansız bedenine sarıldıklarını ifade ederek, “Rustem’e biberonla süt veriyordum ancak içmiyordu. Sadece annemin memesinden süt emmeye çalışıyordu. Çok zor bir süreçti. Rustem’i zar zor annemin kokusuyla biberona alıştırdım. O süreçte Sağlık Bakanlığından tutun birçok kurumu aradık, ancak kimse gelmedi. Cenazeyi camiye ulaştırdıktan sonra asker ve polisler gelerek bizi oradan uzaklaştırdı. Asker ve polislere, ‘katiller’ diye bağırdım. Orada hakaret edip hepimizi öldüreceklerini söylediler” dedi.
$Rustem annesizliğini soruyor$
Daha sonra annesinin cenazesinin polisler tarafından camiden kaçırıldığını hatırlatan Buruntekin, şunları dile getirdi: “Günlerce annemin cenazesini aradık, ancak bulamadık. Cenazeyi hastaneye götürüp kendileri otopsi yapıp ‘Kimsesizler Mezarlığı'na defnettiler. Yasaklar bittikten sonra DNA testi verdik. Annemin cenazesini alıp defnettik. Cenazeyi alma süreciyle ilgili davalık olduk. Çıkarıldığımız mahkemede annem için ‘terörist’ denildi. Buna karşılık olarak 'annemi katledenler teröristtir’ dedim. Silopiya’da genç, yaşlı, kadın, çocuk, bebek demeden birçok kişi katledildi. Rustem 7 yaşına geldi. Rustem’in ilk kelimesi bana ‘anne’ demek oldu. Rustem biraz büyüdükten sonra annesi olmadığımı fark etti. Bana anne demek istiyor. Sürekli ‘neden annemiz yok, annemiz nerede?’ diye soruyor. Bu gördüklerimiz ve yaşadıklarımız asla unutulmayacak.”
“Adalet yok” diyen Buruntekin, hala bu katliamı işleyenlerin cezalandırılmadığını hatırlattı. Buruntekin, “Eğer adalet olsaydı annem katledilmezdi. Bunları bize yaşatanlar bu dünyada cezasını çekmese de öteki dünyada çekecektir. Allah bu yapılan zulmü kabul etmez” diye konuştu.[1]