$ÇALDIRAN SAVAŞI$
(Doğu ve Batı Türklüğünün Mezhep Kavgası)
Alper UZUNGÜNGÖR
16. yüzyıl bilim ve tekniğin, keşif ve icatların yükseldiği, siyasi coğrafyalarda sınır değişiklikleri ile çok kanlı savaşların yaşandığı bir dönemdir. Bu savaşlardan birisi de Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasında bugünkü İran’ın Çaldıran ovasında 1514 yılında gerçekleşen ve 1639 yılında imzalanan Kasrı Şirin anlaşmasına kadar aralıklarla bir asırdan fazla süren Çaldıran Savaşıdır.
Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail arasındaki bu savaşı kaçınılmaz kılan en önemli etkenleri; Mezhep çatışmasından şehzadeler konusuna, isyanlardan toprak kayıplarına, ittifaklardan Türkmen göçüne kadar sıralayabiliriz.
Yavuz Sultan Selim, Oğuz Türklerinin Kayı obasına mensuptu. İslam anlayışı Hanefi mezhebineydi. Zeyniyye tarikatına bağlıydı. Hâcesi Halimi Çelebi’ydi. Şiiliği, babası II. Bayezid gibi sapıklık görüyordu.
Safevi Devletinin ortaya çıkması üzerine, Şah İsmail’e karşı ilan edeceği savaşı meşrulaştırmak için müftü El Hamza ve şeyhülislam İbni Kemal’den fetva almıştı. Halvetiye tarikatının çalışmalarını destekleyerek Kızılbaş Türkmenleri sünnileştirmek istemişti.
Şah İsmail’in nesebi Oğuz Türklerinin Bayındır obasıydı. İslamiyet’i Şiiliğin on iki imam anlayışında yaşıyordu. Büyük dedesi Safiyüddin’in kurduğu Erdebil tekkesine tabiydi.
Homojen, tek bir İslam kültürüyle Şiiliği yaymak istiyordu. Safevi ülkesinde Şia itikadında olmayanlara karşı sürgün ve ölüm cezası gibi ağır yöntemlere başvurmaktan çekinmiyordu.
Anadolu’daki Alevi nüfusun inanç ve ibadet hakları, mal ve mülk vergileri, yerel yöneticilerin adaletsiz uygulamaları siyasi görüşünün politik ekseniydi.[1]
=KTML_Link_External_Begin=https://www.kurdipedia.org/docviewer.aspx?id=480658&document=0001.PDF=KTML_Link_External_Between=https://www.kurdipedia.org/admin_editor.aspx?lng=13&id=20230408165933480658=KTML_Link_External_End=