=KTML_Bold=Faili meçhul siyasal cinayetler=KTML_End=
Öldürülüşünün 7. yılında UĞUR MUMCU'yu saygıyla anıyoruz.
Bu yıldönümünde Hizbullah vahşeti ile birlikte tekrar güncelleşti, faili meçhul siyasal cinayetler.
İHD verilerine göre, son 10 yılda,
1989-1991 yılları arasında 42,
1992 yılında 210,
1993 yılında 510,
1994 yılında 292,
1995 yılında 321,
1996 yılında 78,
1997 yılında 109,
1998 yılında 192,
1999 yılında 210 olmak üzere, toplam 1964 kişi
faili meçhul siyasal cinayetlerde yaşamını yitirmiştir. Bu cinayetlerin yüzde 80'i Güneydoğu Anadolu bölgesinde işlenmiştir.
Faili meçhul siyasal cinayetlerin önlenmesi, etkin bir hukuk sürecini gerektirir. Hem yargısal süreçler ve mekanizmalar açısından, hem de eylemleri ve işlemleri denetlenebilen idare açısından hukukun üstünlüğü ilkesinin yaşama geçmesi koşuldur. Türkiye'de özellikle son 10 yılda görüldüğü gibi, kamu otoriteleri, bazı grupları ya da ideolojik-siyasal düşünce sahiplerini devlet yanlısı-devlet karşıtı olarak nitelendirir ve devlet yanlısı olarak nitelediği kişi ya da gruplara suç işleme imtiyazı tanırsa ya da göz yumarsa, o ülkede hukuk yok demektir. O devlete de hukuk devleti denilemez. Susurluk örneğinde olduğu gibi, Hizbullah örgütlenmesi ve eylemleri de, herkese, bir devletin hukukun üstünlüğü ilkesi üzerinde yükselen yapısının önemini anımsatmış olmalıdır.
Politikada ve hayatın her alanında şiddeti reddediyoruz.
Uğur Mumcu'ya, toplum olarak, bilgi ile, alınteri ve göznuru ile ördüğü çalışmaları için, borçlu olduğumuzu düşünüyoruz.[1]
Hüsnü Öndül
Genel Başkan