Osmanlı Kürt İlişkileri ve Sömürgecilik
M. Kalman
Med Yayıncılık
1994
Kürtler hakkında özellikle de Kürt sözcüğünün T.C tarafından zorunlu olarak
kabul edilmesinden sonra ard arda kitaplar yayınlanmaya başlanıldı. Bunların bir
kısmı tamamen ticari amaçlı, elbetteki Kürdistan'daki mücadele boyutlandıkça
benzer kitaplann, dergi ve broşürlerin sayısının artacağı açık. Yanı sıra ciddi
çalışmalar ve belgelerin yayımlanması da oldukça sevindirici bir durum. Kürt
tarihinin bilinmeyen veya çarpıtılarak yazılmış olunan yıllannm açıklığa
kavuşturulması geleceğimize ışık tutmaktadır.
Kürtler 478 yıldır Osmanlılar ve devamcısı T.C'nin işgal ve sömürgesi
durumundadır. Fars egemenliği çok daha önceki yıllara dayanıyor. Rum Selçuklu,
Kara ve Akkoyonlu devletleri de Türk devletleri olduklarından Kürtler neredeyse
1000 yıldır Türk egemenliği altındadır. Peki neden Kürtler başarılı olmadılar?!
Sorusuna cevap aramak gerekiyor. Tarihten ders çıkarıp olumlu adımlar atmak
gerekiyor. Başkalarının örnekleri gelecek için tartışılabiiinir, araştırılabilinir, ama
öncelikle Kürtlerin tarihini incelemek, sonuçlara varmak çok daha büyük bir
öneme sahiptir.
Kürtlerin başansızlıklarını, 'onların uyuşukluklarına, beceriksizliklerine'
doğrudan bağlamak gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Daha başka etmenler var.
Onları tek tek ortaya çıkarmak hepimizin görevi ve elbetteki zamanla bir çok şey
daha fazla anlaşılır olacaktır.
Kürtlerde bir çok topluluğun yaptığı gibi, 'büyük devletlerden kurtuluş' beklemişler,
işgacilerin çelişkilerinden yararlanmaya gitmişlerdi. Fakat hemen, her
seferinde yararlanmaları geçici olmuş sonuçta yine hüsrana uğramışlardı.
Aşiret yapılannı aşamamaları, önderlik sorunu, dış ve iç koşullar
yenilgilerinin başlıca nedeni olmuştur.
Bir çok halkın, hatta Kürdistan toplumundan daha geri halkların,
bağımsızlıklarını elde etmelerinin yanı sıra Kürt toplumunun bunun savaşını
vermesi, gelinen bu noktada sivindirici olmakla bilrlikte, geçmiş göz önünde
tutulduğunda üzücüdür. Ama hiç şüphe yok ki Kürdistan halkıda, sömürünün,
ırkçılığın, işgalin zincirlerini parçalayacaktır.
Kürdistan toplumunun yüzyıllardır işgal altında tutulması sömürü, zulüm,
katliamlar ve Kürt halkının ayaklanmalan, Kürdistan'ın ekonomik olarak gelişmesini
engelledi. Zengin doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen, Kürdistan halkı
bugün yoksulluk içerisinde bulunmaktadır. Günümüzde emperyalistler ve
sömürgeciler birlikte ülkeyi iliklerine kadar sömürmektedirler.*Dört sömürgeci ülkede,
emperyalizme bağımlı olmakla birlikte, ayrıca geri bıraktırılmış ülkeler kategorisi
içerisinde bulunmalarına rağmen, Kürdistan bu ülkejerin de en geri kalmış
böigeleri olmaktadır. Bunun yanı sıra Kürdistan'daki ağa-şeyh gibi feodal
çağdışı kurumların varlığı da bu sömürünün katmerleşmesinde, rol oynamaktadır.
Kürt halkının bu konumda bulunması doğallıkla onun bağımsızlık sorununu ön
plana çıkarmaktadır. Kuşkusuz ki bu da Kürt toplumunu çevreleyen dış
ilişkilerden, zoraki birliktelikle yaşadığı halklardan, dünyadaki güç dengesinden,
ayrıca toplumun kendi geçirdiği evrelerden ve toplumsal yapısından ayrı ele
alınamaz. Bunlar bir bütünlük arz ederler........[1]