Kürt Millet Hareketleri ve Irak'ta Kürdistan İhtilali
yazar: Dr. Şıvan
Stockholm
Yayınları: Apec förlag
1997
Türkiye’de çözümü gereken birinci ve acil çelişki: Kürt millet gerçeğidir. Bu çelişkiyi göremiyen, dolayısıyla da ırkçı-faşist elitlerin müsaade ettiği problematikler dahilinde çalışanlar -halktan yana ve demokratik sloganlar kullansalar bile- yanılgı içerisindedirler. “Kürt Tehlikesi!” telkininin yarattığı kabus ve Kürt millet gerçeğinin içerisine gizlendirildiği “tabu” yıkılmadıkça, ister İslami değerlerin ve isterse sosyalist bir kaftanın içerisinde karşımıza çıksın, gerçek anlamda ve uzun vadede Türkiye halklarının demokratik iktidarı -biçimsel seçim oyunlarının yarattığı nisbi ve geçici bazı avantajlara rağmen- asla gerçekleşemez.
Türkiye’de politik iktidarı (açık ya da kapalı cuntalar halinde) günümüze kadar elinde tutmuş bulunan elitlerin, Kürt millet gerçeği konusundaki bu ırkçı-turancı tutum, maalesef Türkiye’nin tüm fikir ve düşünce hayatını da felce uğratmıştır.
bir nebze halk sevgisi taşıyan ve ırkçı-turancı şartlandırılmanın dar çemberini kırabilmiş tüm Türkiyelilerin en baş ve en acil görevleri arasında, şu temel prensip yer almalıdır: Kürt halkı demokratik milli haklarını serbestçe kullanmalı .
Politik ve diplomatik savaşın sonucu ne olursa olsun; morali düzgün, politik şuuru bilenmiş, milli bütünleşmelerini tamamlamış, (…) Kürt halkı geleceğin çok daha mutlu, şerefli ve özgür günlerle dolu olacağından emindir.”
Dr. Şıvan (Sait Kırmızıtoprak / 1935-1971), Kürt siyasal hayatının en önemli isimlerinden biri olan Dr. Şıvan (Sait Kır- mızıtoprak) 1935 yılında Dersim'in Nazimiye kazasına bağlı Hakis (Büyükyurt) nahiyesinin Civarık köyünde doğdu. Babasının adı Abbas, annesinin adı Zöhre dir
İlkokuldan sonra orta okul ve liseyi Balıkkesir‘de parasız yatılı olarak okuyan Dr. Şıvan, 1956‘da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girip 1961 yılında fakülteyi bitiriyor.
1961 ortalarında İsmet Özevcek'le evlenen Dr. Şıvan'ın 1962‘de Dara adlı bir oğlu dünyaya geliyor.
Okulu bitirdikten sonra bir süre İstanbul'da çalışıyor, daha sonra meşhur 49‘lar olayında hapse atılıyor. Hapisten sonra İsparta'ya sürgüne gönderiliyor.
Bu ara birçok kez yurtdışına çıkıyor. Yurt dışından döndükten sonra parti kurma çalışmalarına başlıyor. Ve 29 Haziran 1969‘da 14 kişiyle beraber kurmuş olduğu Türkiyede Kürdistan Demokrat Partisi'nin genel sekreterliğine seçiliyor.
Belli bir süre Güney Kürdistan'da kalıp örgütlenme ve partinin Kuzey Kürdistan'da daha etkin olabilmesi için yaptığı çalışmalardan dolayı aralarında anlaşmazlık çıkıyor. Daha sonra Sait Elçi'nin ölümünden sorumlu tutulan Dr. Şıvan, Brûsk (Haşan Yıkmış) ve Çeko (Hikmet Buluttekin) Irak Kürdistanı'nda 26 Kasım 1971‘de öldürüldükleri söyleniliyor. Bizce, bu konunun açığa kavuşması için Dr. Şıvan'ın en yakın arkadaşları veya olayların bizzati şahitlerinin Kürt kamu oyunu aydınlatmaları en doğru yoldur.[1]