Van’ın Erciş ilçesine bağlı Zilan Deresi’nde 13 Temmuz 1930’da binlerce Kürt’ün hayatını kaybettiği katliamın üzerinden 92 yıl geçti.
Adını olayın yaşandığı Zilan Deresi’nden alan Zilan Katliamı’nın üzerinden 92 yıl geçmesine rağmen katliamın acısı hafızalarda hala tazeliğini koruyor. Katliamda kadın, çocuk binlerce Kürt vahşice katledildi. Katliamda ölü sayısına ilişkin farklı rakamlar ifade edilse de öldürülenlerin on binleri bulduğu, 200'ün üzerinde köyün yakıldığı, binlerce kişinin sürgün edildiği bildiriliyor.
Katliamın yıl dönümünde anmalar devem ediyor.
HAK-PAR: Zilan Deresi Katliamı Kürt tarihinin en kanlı olayıdır
Katliamın 92’nci yıl dönümü vesilesiyle Hak Ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) bir mesaj yayınladı. HAK-PAR mesajında katliamı gerçekleştirenleri kınanırken, yaşamını yitirenler anıldı.
HAK-PAR mesajında, Zilan Deresi Katliamı’nın Kürt tarihinin “en kanlı” ve “dramatik olaylarından” biri olarak tanımlandı.
Mesajın devamında “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşundan önce Kürtlerin meşru haklarını tanıyacağı sözünü veren Kemalistler, Lozan’ın ardından Kürtlere yönelik tam bir inkâr, imha ve asimilasyon politikasını sürdürmüş, soykırıma varan uygulamalarla Kürtleri boyun eğmeğe zorlamıştır” denildi.
Boyun eğdirilmeye karşı çıkan Kürtleri yok etmekten çekinilmediği belirtilen açıklamada, “Ancak Kürt halkı hiçbir zaman meşru haklarından vazgeçmemiş direnmeyi başkaldırmayı sürdürmüştür” ifadelerine yer verildi.
“Ağrı isyanı da bu başkaldırı zincirinin bir halkasıdır” denilen HAK-PAR’ın mesajında “Zilan katliamı, Ağrı Dağını merkez alan başkaldırıyı kanla bastırmak isteyen Kemalistlerin tüm Kürtleri yok etme politikasının bir uygulamasıdır” denildi.
29 Aralık 1929 tarihinde Mustafa Kemal başkanlığında toplanan bakanlar kurulunun 8692 sayılı kanun hükmünde kararnamesinin ardından başlayan operasyonun tam bir soykırım harekâtına dönüştüğü belirtilen mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Ferik Salih Omurtak komutasındaki 9. Kolordu, dünya kamuoyunun gözleri önünde Van’ın Erciş ilçesine bağlı Zilan vadisine sığınan Kürtlere yönelik tam bir toplu katliam gerçekleştirdi.
İsyan bölgesi olarak kabul edilen tüm köyler yakıldı. Köylülerin mallarına el konuldu. Cumhuriyet gazetesi Zilan deresinde 15 bin kişinin öldürüldüğünü, ‘Zilan Deresi ağzına kadar ceset dolmuştur’ sözlerini manşetlerine taşıdı. Kimi kaynaklar gerçekleşen katliamdaki ölü sayısının çok daha fazla olduğunu söylemektedirler.”
“Kürtlerde derin izler bırakan bu katliam aynı zamanda ulusal bilincin gelişmesinde de etkili olduğu” kaydedilen mesajda “Üzerinden 92 yıl geçse de bu soykırım girişimi Kürt halkının bilincinde hala tazeliğini koruyor ve Zilan Deresi hala lebalep kan akarak özgürlük için mücadelenin sürdürülmesini fısıldıyor” denildi.
Zilan Katliamı
1930 yılının Temmuz ayında Ağrı Dağı Ayaklanması sırasında Ferik Salih Omurtak komutasındaki 9. Kolordu tarafından Zilan Deresi’ne sığınan onbinlerce Kürt vahşi bir şekilde katledilmişti. Katliamda insanlığın en ağır suçları işlendi. Anne karnındaki bebekten en yaşlısına kadar onbinlerce Kürt şehit edildi.
Zilan Deresi’nde hamile kadınların karınları deşilerek bebeklerin cinsiyetine bakıldı. İnsanlar birbirine bağlanarak kurşuna dizildi.
Çemê Gurcemê vadisinde, binlerce insan birbirlerine bağlanarak toplu bir şekilde vahşice katledildi.
16 Temmuz 1930 tarihli Cumhuriyet gazetesine göre 15 bin kişi, bizzat Ağrı Dağı ayaklanmasında da yer alan Kürt yazar Hesen Hişyar Serdi'ye göre, Ademan, Sipkan, Zilan ve Hesenan aşiretlerden oluşan 18 köyden 47 bin kişi, Ermeni araştırmacı Garo Sasuni'e göre, 5.000 kadın, çocuk, ve yaşlı öldürülmüştür.
Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi ise, “Zilan Bölgesi vadilerinden birinde 1.550 kişi kesildi, Erciş bölgesinde 200 köy yakıldı, Patnos sahasında yakılıp yıkılmayan tek köy kalmadı, Türk askerleri, Kürtlerin hayvanlarını da alıp aşırdılar” şeklinde aktardı.
Türk Ordusu katliamda, iki kolordu (7. Kolordu ve 9. Kolordu) ve 80 uçaktan oluşan hava gücü kullandı.
Cumhuriyet gazetesi 16 Temmuz 1930 tarihinde Zilan Katliamı için, “Ağrı Dağı tepelerinde tayyarelerimiz şakiler üzerine çok şiddetli bombardıman ediyorlar. Ağrı Dağı daimi olarak infilak ve ateş içinde inlemektedir. Türk’ün demir kartalları asilerin hesabını temizlemektedir. Zilan Deresi ağzına kadar ceset dolmuştur” ifadelerini kullandı.
Zilan Katliamı’nda görev alan bir asker anılarında insanları makineli tüfeklerle öldürdüklerini belirtiyor.
Rûdaw ekranlarında yayınlanan Zilan Katliamı’nın tanıkların dilinden anlatıldığı “Kızıl Gökyüzü” isimli belgeselde yaşanan vahşet gözler önüne seriliyor[1]