PAK’tan yapılan açıklamada, “33 Kurşun olayının 79’uncu yıldönümünde de Türkiye Devleti’nin anlayışında bir değişiklik olmamıştır” denildi.
Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Temmuz 1943’ta Van'ın Özalp ilçesinde, 32 kişinin kaçakçılık yaptıkları iddiası ile kurşuna dizilmesinin 79’uncu yıldönümü vesilesi ile bir mesaj yayımladı.
Van'ın Özalp ilçesinde Temmuz 1943'te kaçakçılık yaptıkları iddiasıyla 40 köylünün gözaltına alındığı, mahkemenin yalnızca 5’nin tutuklayarak geri kalanları serbest bıraktığı hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Mahkemece serbest bırakılan köylülerden 33’ü, mahkemenin kararını hazmedemeyen ve Özalp'a gelen 3.Ordu Komutanı Mustafa Muğlalı'nın emriyle 30 Temmuz 1943 tarihinde hayvan kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla evlerinden bir gece yarısı toplatılıp karakola götürülmüş ve sonrasında ise Sefo Deresi'ne (Geliyê Sefo) götürülmüşlerdir. Bunlardan biri ‘Bizi öldürmeye götürüyorlar’ diyerek firar etmeyi başarmış, diğer 32 kişi gözleri ve elleri bağlı olarak yargısız, sualsiz Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın emriyle kurşuna dizilmişlerdir.
Evet, olaydan yaralı olarak kurtulan köylü durumu ilgili makamlara duyurmayı başardıysa da yapılan başvurulardan bir sonuç alınamadı.
Bu şekilde örtbas edilmeye çalışılan olay, ileriki yıllarda bazı parlamenterler tarafından yeniden gündeme getirildi. TBMM Başkanlığı'na verilen bir soru önergesinin kabul edilmesi üzerine olayla ilgili asker ve sivil yöneticiler hakkında soruşturma açıldı. Bütün sanıkların Genelkurmay Askerî Mahkemesi'nde tutuklu olarak yargılandığı davada kurşuna dizme emrini verdiğini söyleyen Orgeneral Muğlalı, ileri yaşı ve hafifletici nedenlerden ötürü 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ama Askerî Yargıtay kararı bozdu; Orgeneral Muğlalı yeni yargılama başlamadan 11 Aralık 1951'de (71 yaşında) hapiste öldü. 12 Şubat 1956 ve 25 Şubat 1956 tarihlerinde Meclis'te görüşülen konu, 1958 tarihli Meclis Tahkikat Komisyonu raporu ve Meclis görüşmeleriyle zaman aşımı ve çeşitli af yasalarından dolayı kapatılmıştır.”
Tarihe “33 Kurşun olayı” olarak geçen bu yargısız infazın Kürt halkının maruz kaldığı ne ilk, ne de son katliam olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “33 Kurşun olayından sonra da asimilasyon, inkar ve imha siyaseti, onbinlerce kürdün öldürülmesine, binlerce köyün yakılıp, yıkılıp, boşaltılmasına yol açmıştır” denildi.
Açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Roboski’de de 33 Kürt gencinin yargısız, sorgusuz Türkiye Devleti’nin askeri güçleri tarafından katledilmesiyle, neredeyse 33 Kurşun olayı yeniden tekerrür etmiştir.
33 Kurşun olayının 79. Yıldönümünde, Kürtlere yönelik olarak yapılan tüm katliamları kınıyor, hiç bir katliamın halkımızın özgürlük mücadelesini engellemeyeceğini bir kez daha dile getirmek istiyoruz.”[1]