Almanya Demokratik Güç Birliği (ADGB) Bielefeld’de Pazar günü Faşizme karşı birleşelim, mücadeleyi yükseltelim şiarıyla bir panel düzenledi.
Kuhlo-Realschule salonunda yapılan panele araştırmacı yazar Ziya Ulusoy, Demokratik #Alevi# Kadınlar Birliği Temsilcisi Songül Morsümbül ve #HDP# Muş eski Milletvekili Ahmet Yıldırım konuşmacı olarak katıldı. Devrim şehitleri anısına saygı duruşuyla başlayan panelin moderatörlüğünü ise Gütersloh Alevi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Şahin yaptı.
Handikaplar aşılmalı
Ahmet Yıldırım konuşmasında yıllardır Türkiye sol-sosyalist güçleri ile Kürt Özgürlük Mücadelesi arasında istenen düzeyde birlikteliğin yakalanamadığının altını çizdi. Yıldırım, HDP son 90 yıllık geçmişin öz eleştirisi sonucu ortaya çıkan bir oluşumdur. Herkes kendi rengi ve ideolojik kodları ile bir aradadır diyerek HDP’nin ortak mücadelede önemli bir güç birliği olduğuna vurgu yaptı. Devamında, Sosyalistler, sol hareketler ve Kürtler hepsi de iyi direnen mücadele eden güçler, fakat bir sistemi yönetme noktasında özgüven eksikliği var. Bu hareketler ömür boyu muhalefet olacaklar diye bir kural yok. Öncelikle bu eksiklik aşılmalı ve özgüven olmalıdır dedi.
Muhalefet bildiğiniz gibi…
Yıldırım, ortak aday tartışmalarında HDP’nin rolüne ilişkin düşüncelerini şöyle açıkladı: 6’lı masada bir tane ırkçı partı, iki tane de AKP doğumlu parti var. ‘Biz eski sisteme geri döneceğiz ve eski sistemi güçlendireceğiz’ diyorlar. Demokrasiden hiç bahsetmiyorlar. Faili meçhuller, köy boşaltmalar eski sistemde oldu. Zaten bizim eski sistemle sorunumuz var. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı bana göre bir devlet politikasıdır. Yaşanan can alıcı sorunların çözüleceği ve bizim de yönetimde ortak olmamız şartıyla ancak ortak adaylıkta anlaşma olabilir. Yoksa bizden destek istemesinler.
Bu yolda buluşalım
İktidarın Alevi politikasını değerlendiren Songül Morsümbül ise “Erdoğan 2002 yılında 'Cemevleri inanç merkezleri değildir. Tek inanç merkezi var o da camilerdir' demişti. Bugün de gidip cemevinde aşure yiyor” dedi. “Diğer taraftan Aleviler Kemalizmle olan danslarını sonlandıramıyorlar” eleştirisinde bulunan Morsümbül, “HDP’nin Aleviler için açtığı yolda buluşmalıyız. Alevilerin sorunları kağıt üzerinde yapılan açıklamalarla çözülmez. Dolayısıyla birliği önemsiyoruz ve çok değerli buluyoruz” diye ekledi.
Kutsal faşist Erdoğan
Gazetemiz yazarlarından Ziya Ulusoy, 2015’ten bu yana görülmemiş bir zulüm yaşıyoruz diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti: Erdoğan-Bahçeli ikilisi, tıpkı Mussolini-Hitler gibi faşizmi kalıcı hale getirmek istiyorlar. O nedenle bu kadar zulüm yapıyorlar. Erdoğan kutsal bir faşisttir. Faşizme karşı geniş işçi kesiminin ve Kürt Direniş Hareketi’nin birlikte mücadelesini örgütlemek şarttır. Faşizm ancak böyle yıkılır. Sadece anlatmak kitleleri değiştirmeye yetmiyor.”
Şovenizmden kurtuluşun yolu
İçinde yer aldığı 70’lerdeki anti-faşist mücadelenin çok iş başardığını fakat hata yaptıkları özeleştirisini veren Ziya Ulusoy devamında şunları aktardı: O dönemde birlik kurmadık. Seçimlere ilgi göstermedik. Kürt hareketi 30 yıldır mücadele ediyor. Ama seçim alanlarını da boş bırakmıyor. Doğru da yapıyor. Şu an devlet Kürt-Alevi düşmanlığı yaparak, büyük devlet olma, bölgenin gücü olma söylemleri ile şovenizm yaratıyor. Halkları bu şovenizmden kurtarmanın yolu, halkı birlik vesilesiyle mücadele içine çekmektir. İkna etmektir.
İlk bölümde yapılan konuşmalar sonrasında panelin soru-cevap kısmı olan ikinci bölümüne geçildi. Barış Keskin’in sunduğu müzik dinletisinin ardından konuşmacılar dinleyicilerin sorularını yanıtladı.[1]