Ağır hasta tutsak oğlu Ekim Polat’ın tedavisinin sağlanması için cezaevi önünde eylemini sürdüren Songül İlker, “Dışarıdaki korkunç sessizliği yıkmak gerek” dedi.
Songül İlker, Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutuklu oğlu Ekim Polat’ın sağlık durumuna dikkat çekmek ve taleplerinin karşılanması için cezaevi önünde başlattığı oturma eylemi, 8. gününde. Polat'ın ise tedavi hakkı için başlattığı açlık grevi eylemi 20. gününe girdi.
Anne Songül ilker, bu sürede sadece 2. müdürle görüşebildiğini söyledi. Müdürün de sözünün geçerli olmadığını belirttiğini kaydeden İlker, Cezaevi müdürü sürekli bahane uydurarak görüşmek istemiyor. Cezaevi önünde oturmamdan bile korkuyorlar. Her gün çok sayıda asker yığıyorlar kapıya. Telefonda konuştuğumda bile etrafımda toplanarak, psikolojik baskı uygulamaya çalışıyorlar dedi.
Açlık grevi eyleminin oğlunun sağlığı açısından riskli olduğunu belirten anne İlker, Açlık grevi sağlık sorunlarını daha fazla etkileyecektir. Her an kalbi ile ilgili sorunlar yaşayabileceğinden endişeleniyorum. Tümörden biran önce ameliyat olması gerekiyor. Yaşadığı sağlık sorunları her gün biraz daha zorluyor diye konuştu.
İlker, devletin hasta tutsakların yaşam ve tedavi hakkını sağlamak zorunda olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: Bu, anayasal bir haktır. Yasaları uygulasınlar, hasta tutukluları tedavi etsinler. Bu hak sağlanana kadar oturma eylemini sürdüreceğim. Cezaevlerinde insanlık dışı uygulama ve işkence var. Bunu herkes görsün istiyorum. Çocuğumu kaybetmemek için direniyorum. Dışardaki sessizlik çok korkunç, bu sessizliği yıkmak gerek.
İstanbul’daki Gezi Direnişi'nden dolayı “gizli tanık” ifadeleri dayanak yapılarak “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Ekim Polat, yargılandığı davada 24 yıl hapis cezasına çarpıtıldı. Cezaevine girmeden önce herhangi bir sağlık sorunu olmayan Polat’ın 6 yıllık tutukluluk sürecinde kalp ritim bozukluğu, KOAH, kemik erimesi, tümör, hipertansiyon, görme bozukluğu, kanser ve yüksek felç gibi hayati risk taşıyan hastalıkları oluştu. Polat’ın tedavi hakkı dört aydır engelleniyor. Polat, ilk olarak Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde daha sonra sırasıyla Bandırma, Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi ve son olarak Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi.[1]