Kürtçe Atasözleri alanında araştırmalar yapıp kaleme aldığımız bu çalışmamız, Kürtçe Atasözleri dışında Kürtçe Deyimler ve Kürtçe Sözler alanında da çeşitli sözleri içine almaktadır. Kürtçede popüler olan sözleri seçip değerlendirdiğimiz Kürtlerin Tecrübelerinden Yoğrulan Ders Niteliğindeki 7 Atasözü – 1 çalışmamız birer seri halinde devam edip 100’lerce Atasözlerini önünüze sermektedir. Bu sayede sizlerde Kürtçe Atasözleri alanında önemli bilgiler elde etmiş olacaksınız.
Agir berda kayê xwe da ber bayê. – Samanı ateşe verdi, kendisi kenara çekildi.
Bu atasözü olayları karıştıran kişiler üzerine söylenilen bir sözdür. Genellikle sinsi olup olayları alevlendiren daha sonra kenara çekilip hiçbirşey olmamış gibi bakan kişileri temsil eder. Günümüzde de bu tür insanlar azımsanmayacak derecede çokturlar. Bir miting, topluluk’ta hemen bir slogan atan veya herhangi birşey söyleyip orayı alevlendiren daha sonra kargaşa çıkınca kenara çekilen kişileri hepimiz muhakkak görmüşüzdür. İşte Agir Berda Kayê Xwe Da Ber Bayê atasözü de tam bu kişileri temsil etmektedir. Olayları karıştıran kişiler üzerine Atasözleri olarakta bilinen bir Atasözüdür.
Agir xweşe lêarî jê çêdibe. – Ateş iyi de külü olmasa.
Bu sözde bir olayda çekilen zahmet ve eziyetleri dile getirmiştir. İnsana huzur veren bir durumdan hemen sonra meydana gelen kötü, eziyet verici bir olayı dillendirmek adına söylenilmiştir. Ateşin insana soğuk zamanda bir hayat niteliğinde olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Ateş güzel olduğu gibi ateşin sönmesi ile meydana gelen Kül çoğu zaman insanı huzursuz edecek düzeye gelmektedir. İşte bu Kürtçe Atasözü‘de tam olarak bu olayı anlatmaktadır. Bu sadece Ateş değildir bazen ateşten daha güzel şeylerden sonra hemen çeşitli zahmetler önümüze çıkmaktadır, işte bu durumda genelikle Kürtçe Olarak Söylenilen Atasözü bu söz olarak karşımıza çıkar.
Aqlê sivik barê girane. – Hafif akıl ağır yüktür.
Kürtçe atasözleri arasında önemli bir yer tutan veciz bir laftır ve anlamı çok derindir. Herhalde derin anlamlı Kürt Atasözleri diye bir liste yapılsa ilk 3’e girer. Bu güzel atasözünün anlamı; akıl melekesinin insan için önemi hakkındadır. Bu atasözünde geçen hafif akıl tabiri, aklı kıt, düşük zekalı ya da bir işin ilerisini gerisini düşünemeyen anlamında kullanılmaktadır. Hafif akıl ağır yüktür atasözünden de anlaşılacağı üzere; akıllı davranmayan, aklını kullanmayan bir insan aslında büyük bir yük taşıyordur. Zira bir insan ne kadar akıllı davranırsa ve aklını kullanırsa o denli rahat eder. Hem kendisine, hem vücuduna ve hem de çevresine eziyet etmez, zahmet vermez.
Kürtçe atasözü denilince örnek verilebilecek bu harika söz, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğin akıl olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. Aqlê sivik atasözü kürtçe sözler aklını kullanan insan yolda kalmaz ve yorulmaz. Aklı hafif olan, yeterince düşünmeyen insan ise her daim sıkıntı çekmeye mahkumdur. Aklı ağır olan, olgun olan kişi ne başkalarını kıracak söz eder, ne de kendisi kırılacak sözlere mazur kalır. Böyle bir durumla karşılaşacağını öngördüğü insanlarla oturup kalkmaz. Aqlı sıvık bare gırane sözü hafif akıllı, aklı yetmeyen ve düşüncesiz olarak tabir edilen insanlar ise hem patavatsızlıkları ile başkalarını kırarlar, hem de kendilerini kırabilecek ve incitebilecek insanlarla oturup kalktıklarını anlamazlar. Bu anlamlı Kürt sözünün de belirtiği gibi; hafif akıl ağır yüktür, ağır akıl ise en değerli varlıktır.
Aşê dêhna bi xwe digere. – Delinin değirmeni kendi kendine çalışır.
İlginç Kürt atasözleri denildiğinde ilk akla gelen “Delinin değirmeni kendi kendine çalışır” sözüdür belki de. Bu ilginç söz, bir yandan da anlamlı Kürt sözleri arasında yer almaktadır. Çok derin bir mana da içermektedir. Bu derin anlamlı Kürt atasözünü hem soyut hem de somut anlamda değerlendirmek gerekir.
Kürtçe atasözleri ve deyimler somut olarak, yani direkt okunduğunda akla gelen anlamı ile değerlendirildiğinde; “Delinin değirmeni kendi kendine çalışır” sözü şu manadadır. Deli, yani akılsız kimse çalışmaz ve çabalamaz. Değirmeninin kendi kendine çalıştığını zanneder. Yani kendisi gayret göstermese de işlerinin yoluna gireceğini ve her şeyin kendi istediği gibi gideceğini zanneder. Kürtçe kelimeler bir anlamda emek vermeden gelir elde edeceği düşüncesindedir ki tabii ki bu doğru değildir. Yani delinin değirmeni kendi kendine çalışır Kürt atasözü somut anlamı ile aslında içeriğinde eleştiri taşır. Akıllı olmayı ve çalışıp çabalamayı öğütler.
“Delinin değirmeni kendi kendine çalışır” şeklindeki güzel Kürt sözü esasen soyut manada değerlendirilmelidir. Pek çok derin mana içeren metinde “deli” aslında “veli” demektir. Bu güzel Kürt atasözü de delinin, yani veli (alim, ermiş) kişinin işinin kendi kendine yürüyeceğini belirtir. Zira veli kişinin bağlantısı Allah iledir. Allah ile bağlantısı olan kişinin de işleri kolayca ilerler. İşlerinin kolayca ilerlemesini ve önünün açılmasını isteyen kişinin maneviyatını güçlü tutması gerektiğine vurgu yapılır bu atasözünde. Anlamlı Kürt sözleri ya da anlamlı Kütçe atasözleri denilince akla gelen mümtaz bir Kürtçe deyimidir demek yanlış olmaz.
Av bi bêjingê nayê civandin. – Elekle su toplanmaz.
Güzel Kürt sözlerinden biridir. Atasözü olarak derin anlamlar içermektedir. Hem soyut, hem de somut olarak iki farklı anlama gelen derin bir Kürt atasözüdür. Gerçekte elekle su toplanamayacağı ya da taşınamayacağı aşikardır. Zira elek, delikli bir yapıdadır. Kürtçe güzel sözler su taşımaya uygun bir eşya değildir. Kürtçe cümleler bu amaçla üretilmemiştir ve içerisinde su tutamaz. Toplanmak istenen suya elek batırıldığında, elek sadece ıslanmış olarak çıkacaktır. Bu nedenle elekle su toplanmaz.
Elekle su toplanmaz Kürt atasözünün esas anlamı ise soyuttur. Çünkü elekle su toplanamayacağı ve taşınamayacağı aklı başında herkes tarafından bilinmektedir. Elek tanecikli yapıdaki iki farklı maddeyi birbirinden ayırmaya yarayan bir eşyadır. Oysa su akışkan bir maddedir ve ancak kapalı, deliksiz kaplarla toplanabilir ve taşınabilir. İşte bu nedenle “Elekle su toplanmaz” Kürt sözü aslında soyut anlamda kullanılır ve derin bir mana içerir. Bu anlamlı Kürt sözü kişinin yapmak istediği iş için ön hazırlık yapması gerektiğine dikkat çeker. Yapılmaya çalışılan iş için, o işe uygun araç ve gereç ile ve o işe uygun kişiler ile çalışmak gerekir. Kürtçe atasözleri ancak bu şekilde o işte başarıya ulaşılabilir. Örneğin kum taşımak için kaşık değil kürek kullanılır. Kürtçe şiir kaşıkla kum taşımaya çalışan beyhude çaba harcayacaktır. O nedenle bir işte başarıya ulaşmak isteyen kişi; o işe uygun alet ve edevatla çalışmalıdır.
Ava de serî; çi buhustek çi çar tilî. – Başı aşan su; ha bir karış olmuş, ha dört parmak.
Her bir Kürt atasözü farklı bir olaya, bir meseleye dikkat çekmektedir. Bu nedenle her bir Kürt atasözünden bir mana çıkmakta ve her bir Kürt atasözünde bir hayat dersi yer almaktadır. “Başı aşan su; ha bir karış olmuş, ha dört parmak” şeklindeki güzel Kürt atasözü de bunlardan birisidir.
Başı aşan su; ha bir karış olmuş, ha dört parmak atasözünün anlamı da hem soyut hem de somut olarak değerlendirilebilir. Somut manada düşünüldüğünde insan başını aşan 4-5 metre suda boğulabilir. Kürtçe anlamlı sözler bunun yanında insan boyunu aşan su birkaç parmak da olsa insanın bu suda boğulması muhtemeldir.
Pek çok atasözünde olduğu gibi “Başı aşan su; ha bir karış olmuş, ha dört parmak” Kürt atasözü de aslında soyut manalıdır. Kürtçe konuşma kişinin bir riske girerken çok düşünmesi gerektiğine vurgu yapmaktadır. Zira bir tehlikenin azı da birdir çoğu da. Tıpkı bu atasözünde olduğu gibi; bir insan bir tehlike ile karşı karşıya kaldığında başına gelecekleri kestiremeyebilir. Kürtçe özlü sözler o yüzden sıkıntı hissettiği ya da risk gördüğü durumlarda geri çekilmeyi bilmelidir. Mesela bir araba çarpması olayının azı ya da çoğu yoktur. O anda oluşacak riskler hesaplanamaz ve yavaş çarpan bir araba dahi bir kişiyi öldürebilir. O nedenle insan ufak risklerden dahi kaçınmalı ve temkini elden bırakmamalıdır.
Ba ji tehtê çi dibe? – Yel kayadan ne götürür?
Kürt deyimleri arasında dikkat çeken bir sözdür “Yel kayadan ne götürür.” Kürt atasözleri içerisinde de geçmektedir. Soyut ve somut manada olmak üzere iki farklı anlamda değerlendirilebilir. Söylendiği şekliyle, yani somut manası ile düşünürsek rüzgarın kaydan herhangi bir şey götüremeyeceği manasını çıkarabiliriz ki bu da doğrudur. Yel, yani rüzgar kayadan bir şey götüremez ya da koparamaz. Kayaya zarar veremez.
Güzel Kürt sözleri arasında yer alan “Yel kayadan ne götürür” tıpkı diğer atasözleri gibi aslında soyut anlamda söylenmiştir. Gotinên pêşiyan sağlam duran bir şey ya da bir kimse için şiddetli ve sıkıntılı zamanların bir anlam ifade etmediği anlatılmaktadır. Bir kişi ya da bir şey yeterince güçlü ise, o kişinin ya da o şeyin başına gelen musibet ne kadar büyük olursa olsun ona zarar veremez. Kişinin güçlü, dirayetli ve kararlı olması ile, ona gelen belalar ve sıkıntılar ona zarar veremez. Kürtçe aşk sözleri en fırtınalı zamanlar, kaya gibi dirayetli duran kişilerden bir şey koparamaz. Anlamlı Kürt sözleri arasında ter alan bu güzel atasözü de insanlar için adeta bir hayat dersi niteliğindedir ve akıldan çıkarılmaması gerekir.[1]