Search Options





    


Navên Kurdkî
Çıme
Video
Weynayen berşav
Survey
Derax
Afîneyen Kurdipedia
E-Mail Serkı / estertış
Spell Check
Kurdipedia extension for Google Chrome
Kurabiye
Zıwan
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
Zıwan
Navên Kurdkî
Çıme
Video
Weynayen berşav
Survey
Derax
Afîneyen Kurdipedia
E-Mail Serkı / estertış
Spell Check
Kurdipedia extension for Google Chrome
Kurabiye
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
        
 kurdipedia.org 2008 - 2024
 Derax
 
 
 Afîneyen Kurdipedia
 
 
 
  - Kurdipedia
 Destdayi
Kıtebxane
HAZAR DENGIZ Ê ZERRÊ MI DE
14-04-2024
سارا ک
Kıtebxane
Gome
14-04-2024
سارا ک
Kıtebxane
EZ BÉKES O
24-02-2024
سارا ک
Jiyaname
Burhan Beyazyıldırım
24-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
Hêvîya Seseron ROCOBIYN
24-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
FERHENGÊ QEWL Û VATEYÊ VERÎNON DEYİMLER VE ATASÖZLERİ SÖZLÜĞÜ
21-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
RAYERÊ VACEYÎŞÊ YÊ MIYONÊ ROCĨ RÊBERA AXAFTINÊ YA ROJANE GÜNLÜK KONUŞMA KLAVUZU
21-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
GRAMER Û RAŞTNUŞTIŞÊ KURDÎ
21-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
Rastnuştişê Kirmanckî (Zazakî) Grûba Xebate ya Vateyî
10-12-2023
سارا ک
Kıtebxane
ZIFQERA BERİ
06-12-2023
سارا ک
 527,466
 106,692
 19,810
 99,834
Video 1,455
کوردیی ناوەڕاست 
301,803
Kurmancî - Kurdîy Serû 
88,810
هەورامی 
65,787
عربي 
29,011
کرمانجی - کوردیی سەروو 
16,555
فارسی 
8,702
English 
7,180
Türkçe 
3,576
Deutsch 
1,461
Pусский 
1,123
Française 
321
Nederlands 
130
Zazakî 
85
Svenska 
56
Հայերեն 
44
Español 
39
Italiano 
39
لەکی 
37
Azərbaycanca 
20
日本人 
18
עברית 
14
Norsk 
14
Ελληνική 
13
中国的 
11
Kom
Zazakî
Kıtebxane 
69
Çap 
8
Kilm şınasiye  
6
Jiyaname 
2
MP3 
311
PDF 
30,011
MP4 
2,359
IMG 
194,968
Kıtebxane
RODI SONO PARKE
Kıtebxane
BIZA KOLE ASNAWI KENA
Kıtebxane
Adır U Asme
Jiyaname
Faruk İremet
Kıtebxane
Dalpeya Cemedyeyên
Ahmed Arif’i şehrinde konuşmak
Kom: Kilm şınasiye | : Türkçe
Share
Facebook0
Twitter0
Telegram0
LinkedIn0
WhatsApp0
Viber0
SMS0
Facebook Messenger0
E-Mail0
Copy Link0
Bol rind
Miyan
Xırab niya
Xırab
Metadata
RSS
کوردیی ناوەڕاست1
Kurmancî - Kurdîy Serû0
English0
عربي0
فارسی0
עברית0
Deutsch0
Español0
Française0
Italiano0
Nederlands0
Svenska0
Ελληνική0
Azərbaycanca0
Fins0
Norsk0
Pусский0
Հայերեն0
中国的0
日本人0

Ahmed Arif’i şehrinde konuşmak

Ahmed Arif’i şehrinde konuşmak
#Ahmed Arif# ’i şehrinde konuşmak
Yazma ve Hazırlık: ŞEYHMUS DİKEN

Ahmed Arif… Bir kitapta toplanmış şiirleriyle resmettiği memleket gerçeğini mıh gibi aklımıza çakmış büyük şair… Üzerinden yıllar geçmiş olsa da yazdığı şiirlerde bugünü de görüyor olmamız onun ‘dönem şairi’, yazdıklarının da ‘dönem şiiri’ olmadığını gösteriyor. Ahmed Arif şiirindeki ‘Kürdî’ özün harcında Diyarbakır’ın özel bir yeri var. 25-26 Mart 2022’de Diyarbakır’da yapılan 1. Mezopotamya Dişhekimliği Günleri kapsamında düzenlenen ve moderatörlüğünü Gevhar Can’ın yaptığı etkinlikte, ‘Ahmed Arif, Abisi Olmak Halkının’ isimli kitabın yazarı Şeyhmus Diken, Ahmed Arif şiirini, yaşayan özünü ve harcındaki Diyarbekir’i anlattı. Diken’in sunumundan derlediklerimizi özet haliyle de olsa yayınlamayı yararlı buluyoruz.
(Moderatör: Gevhar Can, Deşifrasyon: Dilan Temiz)
$Ahmed Arif’in şairliği ve şiiri hakkında genel bir değerlendirmeyle başlayalım$
Ahmed Arif Türkiye topraklarında üvey evlat muamelesi gören bir şairdir. Daha çok doğum ve ölüm yıldönümlerinde anılmakla yetinilir. Elbette şairleri yarıştıracak, kapıştıracak bir yazar değilim ama şu vurguyu da yapmadan geçemeyeceğim. Bu ülkede Nazım Hikmet çok anlatılır, hak eden bir insandır Nazım. Nitekim Ahmed Arif ve Nazım Hikmet kıyaslandığında Ahmed Arif, “Hidrojen bombasına karşı Kürt hançeri ne yapabilir?” der. Nazım’ı ‘hidrojen bombası’na, kendisini de ‘Kürt hançeri’ne benzetir yani. Ahmed Arif de ötelenecek biri değildir ama. Hançerin de zaman zaman küçümsenmez bir silah olduğunu unutmayıp yadettiğimiz Ahmed Arif’i konuşmak başlı başına bir heyecandır.
Ahmed Arif, 1968’de yayınlanan19 şiirli ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’ kitabıyla bilinir. Ama kitap yayınlanmadan önce, 1949’dan 1957’ye, Leyla Erbil’e yazılan mektupların olduğu döneme kadar şiirleri elden ele dolaşan, Türkçe yazan bir edebiyatçı/şair. Kendisinin bilgisi dışında Kürtçe ve Zazaki’ye çevrilip elden ele dolaşmış şiirler… Ve ne tuhaftır, kaderin ne acı cilvesidir ki daha kitabı yayınlanmadan önce, şiirlerinin teksir makinelerinde çoğaltılmış kopyalarının yakalanması sonucu gözaltına alınmış, başına bir sürü iş gelmiş bir şair… Dolayısıyla öyle yabana atılacak bir şair değil. Bugün edebiyatla uğraşmak çok kolaydır. Olanaklar o kadar genişledi ki. Kitaplarınızı da yaygın olarak bastırabiliyorsunuz. O zamanın koşulları ise çok zor; o koşullar içerisinde şiir yazacaksınız, yazdığınız şiirler edebiyat mahfillerince kabul görecek… Mesela Ahmed Arif’in ‘Rüstemo’ şiiri vardır. Attilâ İlhan’ın başında olduğu dergide yayınlayabilmek için ‘Rüstemo’nun sonundaki ‘o’ harfi atılmış, öyle yayınlanmıştır. Gerekçe, ‘Rüstemo’ isminin Kürtçe’yi çağrıştırıyor oluşudur! Böylesi bir dönemden bahsediyoruz.
Ahmed Arif Diyarbakır doğumlu, evet, ama babasının memuriyetinden dolayı Diyarbakır’da çok fazla vakit geçirememiş. Böyleyken, Ahmed Arif için Diyarbakır ya da Diyarbakır için Ahmed Arif ne ifade ediyor?
Ahmed Arif, 1991 yılında 64 yaşında öte yakaya göçmüş bir büyüğümüz. Hayatının aşağı yukarı 10 yılı Diyarbakır’da geçmiş. Şimdi eski postane binası olarak bilinen, bir zamanların Alyanak Çarşısı, sonra koza merkezi, daha sonra da sübyan mektebine dönüştürülen okulda ilkokul öncesi eğitimini alıyor Ahmed Arif. Zaten evleri de yüz metre aşağıda, Paşa Hamamı’na indikten sonra, sol tarafta eski adı Yağcı Sokak olup da 2014’te (Abdullah Demirbaş’ın Sur Belediye Başkanı olduğu dönemde) belediye meclis kararıyla adı Ahmed Arif Sokağı’na dönüştürülen sokağın 7 ve 9 numaralı ev. O evde doğuyor. 6 yaşından sonra, babasının Siverek’te maliye müdürlüğü yapması nedeniyle oraya göçüyor aile. İlkokulu Siverek’te okuyor. Sonra öğretmenlik yapan abisinin yanına gönderiliyor, okusun diye.
Hayatının sonraki yıllarında, hapisten çıktıktan sonra Urfa ve Diyarbakır’da geçen iki yıldan fazla süren sürgünlük dönemini ve arada bir kaçamak seyahatleri de katarsak, 64 yıllık ömrünün altı yılı çocukluk olmak üzere en fazla 10 yılı Diyarbakır’da geçiyor. 10 yıllık bu zamanın ancak 3-4 yılını yetişkin olarak Diyarbakır’da geçirmiş bir insanın külliyatını okuduğunuzda, zannediyorsunuz ki bu adam sanki hiç Diyarbakır’ın Hançepek mahallesinden ayrılmamış. Hayatı boyunca Gazi Caddesinde piyasa yapmış, buranın meyhanesinde, kahvesinde, ocağında, evinde, surunda, Dicle kıyısında, Hevsel Bahçesinde, On Gözlü Köprüsünde, Kırklar Dağında… devamlı Diyarbakır’da yaşamış, burayı solumuş bir adam gibi düşünüyorsunuz.
Ahmed Arif’in ikinci şehri sayılır bir anlamda Ankara. ‘Hasretin nazlıdır Ankara’ demiş. Bulvar’dan, Altındağ’dan, İncesu deresinden falan söz ederken Ankara’yı da (Diyarbakır kadar olmasa da) anlatan bir şair. Diyarbakır onun ruhuna nüfuz etmiş, Diyarbakır’la hem yaşamış hem hemhal olmuş. Diyarbakır’ın kullandığı Türkçeyi de hiç deforme etmemiş. Diyarbakır Türkçesini özümseyerek konuşmuş. Kimi edebiyat mahfilleri Ahmed Arif’i konuşup tartışırken, sanki yerel bir ağız kullanıyormuş gibi de değerlendirmişlerdir zaman zaman. Ahmed Arif ise buna şiddetle karşı çıkmış.
Biraz önce dediniz ya, Ahmed Arif şiirleri daha basılmadan önce halk arasında yayılmaya başlamıştı diye. Bir mısra için 17 yıl bekleyen bir şair. Şiirlerine baktığımızda çok ince eleyip sık dokuyan biri. Yazılı olmayan şiirler sözlü olarak yayıldığında ister istemez küçük de olsa bazı değişikliklere konu olmuştur. Ahmed Arif şiirinin durumu nasıldır bu bakımdan?
Zaten kendisi de bunu ısrarla ve her fırsatta dile getiriyor. Biraz da onların yaşadığı dönemi, kuşağı iyi irdelemek gerekir. 1950’lerin Türkiye’si çok zor yıllar. Entelektüel kimliğin, hele hele biraz da solla haşır neşir ise çok zulme uğradığı yıllar. Bir de muhalif kimlikli entelektüel sayıları hayli az. Türkiye genelinde kaç kişi varsa, hepsi birbirini tanıyor. Böyle bir dönem. Dolayısıyla o dönemde edebiyat yapanların çoğu birbirini ve kapasitelerini de biliyor zaten. O nedenle edebiyat dergilerinde şiirler yayınlandığı vakit, şairlerin bütün geçmiş külliyatları incelendiğinde kimi dizelerin, vurguların değişikliğe uğradığı vakidir. Ahmed Arif de zaman içerisinde bundan muaf değildir ve ifrata kaçmaksızın çok ölçülü değişiklikler yapabilmiştir. Kitabının ilk baskılarını okuduğunuzda ya da kitaptan önce Cemal Süreyya’nın, Attilâ İlhan’ın yönetimindeki dergilerde yayınlanan şiirlerinin ilk örneklerine baktığınızda, bazı şiirlerdeki değişiklikleri fark ediyorsunuz. Ama bunlar şiirin özünü değiştiren, şiirin ruhunu başkalaştıran değişiklikler değil. Aksine, o özü daha da güçlü kılan dokunuşlar durumundadır.
$Bu vesileyle hayattayken yayınlanan ilk ve tek şiir kitabı olan ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’in yayınlanma serüveninden de bahseder misiniz?$
Şiirleri ile Hasretinden Prangalar Eskittim kitabının 1968’deki ilk baskısı arasında epey zaman var. Kitapta yer alan şiirleri 1948-1949 ile 1957-1958 yılları arasında yazılmış. Yani 30-32 yaşına gelinceye kadar yazdıklarıdır. Gençlik dönemlerinin eserleri diyebileceğimiz şiirler. Bunlar epey zaman bekliyor tabi ama Ahmed Arif ismi 1968’de kitap yayınlanmadan önce belli bir tanınmışlığa ulaşmış. Edebiyat çevreleri Ahmed Arif adını yazdıklarından, şiirlerinden çok iyi biliyorlar ve çok da zorluyorlar bu kitap bir an önce basılsın diye. Kitabın yayınlandığı dönem, malum, dünya ve Türkiye için önemli bir dönem. Gençlik hareketleri Fransa’da başlıyor, sonra Türkiye’deki hareket… Ahmed Arif’in kitabı böyle bir dönemde çıkıyor.
Kitap, bir yayıncı tarafından uzun süreli bir sözleşmeyle Ahmed Arif’ten alınıyor. Şunu diyor Ahmed Arif: “Bu kitabın kaç tane basıldığını, ne kadar satıldığını hiç bilemedim. Bir miktar telif ödendi bana. Kolilerle Türkiye’nin her tarafına Van’a, Erzurum’a, Ağrı’ya, batının kimi şehirlerine gönderiliyor ama kitabın ne kadar satıldığını kaç kişi tarafından okunduğunu bilmiyorum. Bir de sözleşme yapmışım, itiraz etme hakkım yok.”
Şiir kitabı çok okunuyor ve zaman içerisinde korsan baskıları yapılıyor. Değişik yayınevleri tarafından 100’ü geçiyor baskı sayısı. Bugün de Ahmed Arif’in tek şiir kitabı, çok ses getiren güçlü bir çığlık gibi bize seslenmeye devam ediyor. Ahmed Arif belki o dönemde, o dönemin koşulları altında diyelim ki bir ‘33 Kurşun’u, diyelim ki ‘Diyarbekir Kalesinden Notlar’ ve ‘Adiloş Bebenin Ninnisi’ni, diyelim ki ‘Ay Karanlık’ı yazmış. Bu şiirler kimi şairlerin şiirleri gibi ‘dönemsel’ kalmadı. Örneğin bir ‘33 Kurşun’u okuduğunuzda sanki bugüne de sesleniyor. Ya da ‘Diyarbekir Kalesinden Notlar’ı okuduğunuzda yüreğiniz eziliyor, Diyarbekir’in yıkılan mahallelerini düşünüyorsunuz, hüzün basıyor, öfkeleniyorsunuz.
Ahmed Arif size öyle bir yerden sesleniyor ki bir hafıza oluşturuyor. Hikâyeyi kaldığı noktadan yeniden anlatıyor size; buradan bak diyor, buradan bak, buradan sürdür, buradan devam et diyor. Öyle bir noktadan bakıyor ki işi kolaylaştıran bir tarafı da var. Kitabıma neden ‘Ahmed Arif, Abisi Olmak Halkının’ adını koydum? Bir abi gibi davranıyor çünkü size. Cinsiyetçi bakış açısından azade bir ifade kullanmak istiyorum, bir abi, bir abla gibi davranıyor ve size şunu anlatıyor: İdeolojik ya da slogancı şiir değil benim yazdığım. Burda derin bir aşk var. Bu aşk iki şekilde değerlendirilecek bir aşk. Bir tarafta bir sevgiliye serenad var, Leyla Erbil’e bir aşk var ama o aşkın farkında değil hiç kimse. Ahmed Arif sol eğilimli, halkına aşık bir şair ama arka planda bir de bir kadın var, ona da sevdalı. Biz bunu ne zaman anlıyoruz? Leyla Erbil çıkıp da evet bu mektuplar yayınlanabilir dediğinde, Ahmed Arif’in okurları olarak işin arka planında bir kadın olduğunu na anlıyoruz. Bu aşk öyle sanıldığı gibi platonik de değil.
Ahmed Arif’in hayatına, ondan kalan fotoğraflarına baktığınızda karşınıza çok ciddi bir detay çıkar. 1989 yılında, ölümünden bir sene önce Cumhuriyet Kitap Kulübü Ahmed Arif’i Ankara’dan İstanbul’a davet ediyor, bir imza etkinliği düzenlemek üzere. Etkinlikten sonra akşam meyhaneye gidiyorlar. Meyhane Arif Keskiner’in Çiçek Bar’ı. Orada oturuyorlar Yaşar Kemal de masada, Rahmi Saltuk da orada. Bayağı kalabalık bir masa fotoğrafı, 10-12 kişilik. Leyla Erbil de var. İmza standında da Ahmed Arif kitap imzalıyor, sağ tarafında Leyla Erbil var.
Bir şey daha; 1959’da Leyla Erbil’e en son mektubu yazıyor, sonra araya zaman giriyor, 17 yıl sonra bir mektup daha yazıyor kendisine, İsmail Beşikçi’nin bir kitabını imzalatıyor onun için. ‘Sana sosyolog İsmail Beşikçi’nin bir kitabını gönderiyorum’ diyor. İlişki bitmiyor. Ahmed Arif evli biri, ailesine de çok bağlı ama o aşk bir yerinde duruyor. Ölünceye kadar o ilişkisine de evliliğine de sadık kalıyor. Bu açıdan Ahmed Arif’in eşi ve çocukları da mektupların yayınlanması için rıza gösteriyorlar. Artık edebiyat çevrelerine mal olmuş bir tarafı var. Edebiyat eleştirmenlerinin ve okurlarının bu ilişkinin detaylarını da bilmeye hakkı var. Keşke karşılığı da olabilseydi ona mektuplar da olabilseydi. Leyla Erbil’in sadece ‘Eski Sevgili‘ diye bir kitabı var, orda satır aralarında bu var ama onun dışında çok bir şeyi yok.
‘33 Kurşun’dan bahsettiniz. Evet Ahmed Arif aslında tek bir şiir kitabı yazdı ama ‘dönem şairi’ diyemeyiz onun için. Mesela, o dönem Van’daki katliam için yazılmış ‘33 Kurşun’u bugünün Roboski’sine de yazılabilecek bir şiir. Bu konuda tek bir şiir yazdı diye değerlendirmemek gerekiyor herhalde.
Doğru. Zaten biraz önceki konuşmamda da kısmen buna değindim. Yani yazdığı şiirleri bugünün okumaları üzerinden de değerlendirmek mümkün. Şair ya da edebiyatçı edebiyatını güncel olana dair yaparsa sadece o an için değerlendirilir, okunur, ilgi de görür ama bir süre sonra kitaplığın bir tarafında kalır. Ahmed Arif’in şiirlerinin hiçbirinde ‘safra’ diyebileceğimiz bir atık malzeme yok. Zaten Ahmed Arif 1950’li yıllarda, Abidin Dino’nun evinde ‘herkes haddini bilecek’ mealinde bir laf ediyor. “Ben esnaf için şiir yazmam” diyor. Bu esnafı küçümsemek için değil. Esnaflık pazarlama üzerinden yürüyen bir iştir ya, şiiri için başka bir şey anlatıyor Ahmed Arif.
Ahmed Arif şiiri hep kafasında yazardı, yani son sözcüğü tamamlamadan kağıda dökmezdi denir. Ahmet Oktay, Ahmed Arif için şunu söyler: “Şiiri ezberinden kurup mırıldana mırıldana zihninde bitirip kağıda geçirmeyi Ahmed Arif’ten öğrendim.” Ahmed Arif’in 1991’in Haziran ayındaki ani ölümünü düşününce, okurla buluşmamış onlarca kayıp şiir olasılığından da bahsedebilir miyiz?
Kesinlikle. Çünkü Ahmed Arif, Yaşar Kemal’in kıymetli edebiyatçılar için kullandığı ifadeyle, ‘büyük kapılardan geçmiş’ bir insandır. Böyle bir edebiyatçının hayal gücünün, edebi kapasitesinin sadece 19 şiir ile sınırlandığını düşünmek, bir daha bu kudrette şiir yazamazdı demek kimsenin haddine değildir sanırım.
[1]
Bu makale (Türkçe) dilinde yazılmıştır, makaleleri orijinal dilinde açmak için sembolüne tıklayın!
HashTag
Çıme
[1] Mallper | Türkçe | https://kovaradilop.net/ 13-04-2024
: 1
: 3
Jiyaname
Kıtebxane
Tarix & rida
Publication date: 13-08-2022 (2 Ser)
Bajar: Wan
Cureya belgeyê: Zon yewın
Kategorîya Naverokê: Edebî
Publication Type: Born-digital
Technical Metadata
: 99%
99%
Kıtebxane
HAZAR DENGIZ Ê ZERRÊ MI DE
Kıtebxane
EZ BÉKES O
Kilm şınasiye
BÎBLÎYOGRAFYAYA KITABÊ HÎKAYEYANÊ KURDKÎ (KURMANCKÎ-KIRMANCKÎ (ZAZAKÎ) 2000-2020
Kilm şınasiye
Bi wergerandina zêdetirî 1000 peyv û 300 hevokên bingehîn ji Zazakî bo Horamî
Jiyaname
Burhan Beyazyıldırım
Kıtebxane
FERHENGÊ QEWL Û VATEYÊ VERÎNON DEYİMLER VE ATASÖZLERİ SÖZLÜĞÜ
Jiyaname
Faruk İremet
Kıtebxane
Gome
Kilm şınasiye
Zazakî World
Kıtebxane
Hêvîya Seseron ROCOBIYN
Kilm şınasiye
ZAZAKÎ DE EDATÎ
Kilm şınasiye
Şêx Ebdurehîm, Hewara Dêrsimî û Hedîseyê Serra 1937î

Actual
Kıtebxane
RODI SONO PARKE
25-06-2023
سارا ک
RODI SONO PARKE
Kıtebxane
BIZA KOLE ASNAWI KENA
26-06-2023
سارا ک
BIZA KOLE ASNAWI KENA
Kıtebxane
Adır U Asme
29-06-2023
سارا ک
Adır U Asme
Jiyaname
Faruk İremet
01-07-2023
سارا ک
Faruk İremet
Kıtebxane
Dalpeya Cemedyeyên
04-07-2023
سارا ک
Dalpeya Cemedyeyên
Kıtebxane
HAZAR DENGIZ Ê ZERRÊ MI DE
14-04-2024
سارا ک
Kıtebxane
Gome
14-04-2024
سارا ک
Kıtebxane
EZ BÉKES O
24-02-2024
سارا ک
Jiyaname
Burhan Beyazyıldırım
24-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
Hêvîya Seseron ROCOBIYN
24-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
FERHENGÊ QEWL Û VATEYÊ VERÎNON DEYİMLER VE ATASÖZLERİ SÖZLÜĞÜ
21-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
RAYERÊ VACEYÎŞÊ YÊ MIYONÊ ROCĨ RÊBERA AXAFTINÊ YA ROJANE GÜNLÜK KONUŞMA KLAVUZU
21-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
GRAMER Û RAŞTNUŞTIŞÊ KURDÎ
21-02-2024
سارا ک
Kıtebxane
Rastnuştişê Kirmanckî (Zazakî) Grûba Xebate ya Vateyî
10-12-2023
سارا ک
Kıtebxane
ZIFQERA BERİ
06-12-2023
سارا ک
 527,466
 106,692
 19,810
 99,834
Video 1,455
کوردیی ناوەڕاست 
301,803
Kurmancî - Kurdîy Serû 
88,810
هەورامی 
65,787
عربي 
29,011
کرمانجی - کوردیی سەروو 
16,555
فارسی 
8,702
English 
7,180
Türkçe 
3,576
Deutsch 
1,461
Pусский 
1,123
Française 
321
Nederlands 
130
Zazakî 
85
Svenska 
56
Հայերեն 
44
Español 
39
Italiano 
39
لەکی 
37
Azərbaycanca 
20
日本人 
18
עברית 
14
Norsk 
14
Ελληνική 
13
中国的 
11
Kom
Zazakî
Kıtebxane 
69
Çap 
8
Kilm şınasiye  
6
Jiyaname 
2
MP3 
311
PDF 
30,011
MP4 
2,359
IMG 
194,968
Kıtebxane
HAZAR DENGIZ Ê ZERRÊ MI DE
Kıtebxane
EZ BÉKES O
Kilm şınasiye
BÎBLÎYOGRAFYAYA KITABÊ HÎKAYEYANÊ KURDKÎ (KURMANCKÎ-KIRMANCKÎ (ZAZAKÎ) 2000-2020
Kilm şınasiye
Bi wergerandina zêdetirî 1000 peyv û 300 hevokên bingehîn ji Zazakî bo Horamî
Jiyaname
Burhan Beyazyıldırım
Kıtebxane
FERHENGÊ QEWL Û VATEYÊ VERÎNON DEYİMLER VE ATASÖZLERİ SÖZLÜĞÜ
Jiyaname
Faruk İremet
Kıtebxane
Gome
Kilm şınasiye
Zazakî World
Kıtebxane
Hêvîya Seseron ROCOBIYN
Kilm şınasiye
ZAZAKÎ DE EDATÎ
Kilm şınasiye
Şêx Ebdurehîm, Hewara Dêrsimî û Hedîseyê Serra 1937î
Folders
Kıtebxane - PDF - Erê Kıtebxane - Bajar - Stembol Kıtebxane - Cureya belgeyê - Zon yewın Kıtebxane - Publication Type - Çawkiraw Kıtebxane - Kategorîya Naverokê - Estanık Kıtebxane - Xoserı - Tirkiya Kıtebxane - Ziwan - Kurdî, Zazakî Kıtebxane - Original Language - Kirdkî - Zazakî Kıtebxane - Published more than once - Bəli Kıtebxane - Kategorîya Naverokê - Zanistî ziwan

Kurdipedia.org (2008 - 2024) version: 15.67
| | CSS3 | HTML5

|