Yaklaşık 25 yıldır eşiyle birlikte sanat eserleri yarattığını söyleyen Saliha Keleş, bu eserlerinde kültürün taşıyıcısı olan kadınları ön plana çıkardığını belirtiyor.
#Qamişlo# – Asimilasyon politikalarına karşı mücadele yürüten kadınlar, toplumların kültürel değerlerini tarihten bugüne taşımıştır. Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Qamişlo’nun Hilêli mahallesinde yaşayan 50 yaşındaki Saliha Keleş, 25 yıldır eşiyle birlikte heykeller ve folklor aletleri yapıyor. Doğaya karşı büyük bir ilgisinin olduğunu söyleyen Saliha Keleş, ortaya çıkardığı eserleri yapmaktaki amacının ünlü olup para kazanmak olmadığına dikkat çekiyor. Saliha Keleş, eşiyle beraber bu eserleri yaparken mutlu olduğunu ve tarih sevgisini ortaya çıkardığını dile getiriyor. Ayrıca Kuzey ve Doğu Suriye’deki bütün kültürlere değer verdiğini aktaran Saliha Keleş, ajansımıza çalışmaları hakkında bilgi verdi.
“Sanat aşkla yapılmalı”
Bir sanatı icra ederken bu sanata öncelikle aşka yaklaşmak gerektiğini söyleyen Saliha Keleş, “İnsan bir işi sevmiyorsa başarılı olamaz. 25 yıl önce ben ve eşim tarihi heykeller yapmaya başladık çünkü tarihimizi sevdik ve kültürü sonsuza kadar korumak istedik. Heykel yapmanın yanı sıra halk çalgıları da yaptık ve doğaya çok önem veriyoruz. Eşim ve ben fikir olarak birbirimize yakındık, bu yüzden bugüne kadar birlikte çalıştık. Bize göre bir yeri kültür ve doğa anlamlandırıyor. Ayrıca bu iş, bizi psikolojik olarak çok rahatlatıyor. Bu işle başım dik çünkü misafirler bir tarihi müzeyi andıran evimi ziyaret ettiklerinde ben de mutlu oluyorum” diyor.
Çalgıların yaşı 100 yıl öncesine dayanıyor
Heykel yapma yöntemlerinden ve folklor araçlarını evine nasıl getirdiğinden bahseden Saliha Keleş,
Heykel yapımını büyük bir özenle yapıyoruz. Ayrıca heykel yapımını genellikle yaz ayında yaparız. Sadece heykel alanında çalışmalarımız yok ayrıca halk çalgıları yapıyoruz. Çünkü bu kültürü de seviyoruz ve bu çalgıları elde etmek için birçok yöreyi de gezdik. Evimdeki halk çalgılarının yaşı neredeyse 100 yıl öncesine kadar gidiyor. Bende bulunan aletler su şişeleri, sepetler, fenerler, destar yani kısacası eski kültürümüze ait eserler bulunuyor. Ben bu halk aletlerini daha çok antikacılardan alıyorum, belki bazı aileler için değerli değil ama benim için en değerlisi onlar diye belirtiyor.
“Gelecek nesillere aktarmak istiyorum”
Daha çok emekçi, öğrenci ve kadın figürleri yaptığını söyleyen Saliha Keleş, son olarak şu ifadelerde bulunuyor: “Kültürümüzde kadın üretici olduğu için ve kültürün yaratıcısı olduğu için bu figürleri gelecek nesillere aktarmak istiyorum. Kadınlar topraklarına ve kültürlerine çok bağlı ve değerli birçok şeyin yaratıcısı konumundalar. Bu yüzden ben de bir sanatçı olarak kültürün taşıyıcısı olan kadınları ön plana çıkarıyorum. Bu sanatı sevdiğimiz için icra ediyoruz. Herhangi bir yere satış yapmıyoruz.”[1]